Pages

10 Kasım 2013 Pazar

Eğitim Değişiyor!



 Doğduğumda hayat ne kadar güzeldi dersem olmaz çünkü ben 5 yaşıma kadar hiçbir şey hatırlamıyorum. 5 ile 6 arası güzeldi ama o kesin. Dert tasa yok tüm gün çizgi film izleyip yemek yiyordum. Bir de balkona çıkıp, Allah'ım ne olur kırmızı rangers olayım, diye yalvarıyordum. Hayatım bunlardan ibaretti. Güzeldi yani. Şimdi yapamadığımı, o zaman yapmıştım, sevgilim vardı. Kim bilir nerededir. Her gün balkonunun önünde çimlerde oturur annesi ile kahvaltı etmesini izlerdim. Adını bile hatırlamıyorum. Tüm gün bisiklete falan binerdim, bianchi vardı o zamanlar alamazdım ben, o kadar zengin değildik falan. Sonra şirinler olduk...

 İlkokula yazdırdılar beni. Sormadılar da bana sen yazılmak istiyor musun diye? Attaaa gidiyoruz dediler, kayıt yaptırdık. Artık okulluydum, sınıfları dolduracaktım. İlk günümü hatırlarım mesela. Hatırlamamak mümkün mü. Bilerek mi yapmışlar, öyle bir sınıftayız ki, aileler hemen pencerenin dışında bize bakıyorlar. Boşluk falan yok. Anne gel desem camdan içeri girecek kadın. 60 kişili sınıfın  50'si ağlıyor. Okula geldiğinin bilincinde olan tek kişi bendim sanırım. Herkes ebediyen bırakılıyormuş havasındaydı. Zor günlerdi... Öncelikle zeki değilsin. Okulda koşturmak ya da sınıfta oturmak en büyük eğlencelerin. Hacı dün naptın diyemiyorsun ki yanındakine. Hem biz 3 kişi otururduk bir sırada. En fazla yapacağımız sohbet, tom dün jerry'yi gene kapamadı be. En büyük aktivitem kantin kuyruğuna girmek, bahçede nedensiz yere koşturmak, o zamanlar yeni çıkan ice tea'nin verdiği yapışkanları toplamak, altıma sıçmak, eve maceralı bir yürüyüş yapmak.

 İlkokul kötü değildi. Sınav falan yoktu en azından. Şirinler olarak takılıyorduk. En fazla pantalonun yırtılıyor, ben alnımı yarmıştım ya da durduk yere kavga ediyorsunuz. Sonra orta okul geliyor. Araştırmalara göre orta okula geçiş en zor dönemlerdenmiş. Birincisi şirinlerden bir anda Klark Kent'e dönüşüyorsun. Tabii ki zor. Takım elbiseyi giydiriyorlar sana salıyorlar okula. Şirinlerken, iş adamına dönüşüyorsun. Takım elbisenin yan etkileri de sınav olmaktı. Takım elbiseliler sınav olur! İlk 1'im ile o zaman tanıştım. Korkumdan eve gidememiştim. Bunu okuyan kızlar şimdi eminim ki anlamıyorlardır. Ne 1'i yahu! 85 alıp da ağlayan kızlar vardı okulumuzda. Ben korkumdan eve gidememiştim. Sonrası zaten liseye hazırlık. İlk aşklar, ciddi kavgalar, planlar, spora atılım falan filan. Orta okulda fena değildi bence. Takım elbise ile futbol oynanabildiği sürece sıkıntı yoktu bize.

 Armağan abimin dediği gibi, acaba şimdi nerededir, lise'de aklını alacaklar demişti. Aldılar ki bu yazıyı yazıyorum. Gene takım elbiseliler olarak farklı bir okulda irtica etmeye başladık. Kurallar farklı, dersler farklı, insanlar farklı. Lise kopuk uçurumun bulunduğu bir yer. Bir tarafta lise 1'e başlayan dünyanın daha kaç bucak olduğunu bilmeyen hala ana kucağı isteyen sivilceliler, bir tarafta üniversite hayali kuran, 1 sene sonrasına evlilik planı yapan, tenefüste kestiği sakalı derste gene çıkan tipler. Bir mi bu? Eşit mi? Lise diğerlerine göre rahat değildir. Lise kötüdür! Lisede sınav derdin vardır, lisede üniversite derdin vardır, lisede evrim geçirirsin birincisi!? İlkokul ve orta okulda her sene aynısın. Aynı sen. Lisede öyle değil. Her sene farklı bir sen. Boy farklı, tip farklı, fikirler farklı. Lise 1'de metalci iken 2'de rapçi olabilirsin. Lise tam bir fabrika. Çocuk olarak girersin, eşşek kadar çıkarsın.

  Sonra üniversite var. KAZANILMASI GEREKEN! Onu kazanıyorsun. Çok büyük ümitlerle gidip lisenin ek paketi olduğunu fark ediyorsun. Çok eğleneceğiz, farklı olacak diye gidersin, mekan farklı ama kafalar aynı. Hala liseli kafası... Üniversite ile genelde eğitimin bittiği sanılır. Hayır... Üniversite sadece sizi son yolculuğa hazırlayan bir ciddileştirme politikasıdır. Ergen girer, adam oldum diye çıkarsınız, sözde. Üniversite farklıdır. Günahlarınıza boyun eğeceğiniz, kurallarınızı çiğneyeceğiniz, yapmam dediğiniz her şeyin parçası olabileceğiniz bir yerdir. Dikkatli olun. Anlat anlat bitmez esasında üniversite. Eğitim değişiyor???? Her 4-5 yılda bir kendinizi çok farklı mecralarda buluyorsunuz. En sonunda Üniversiteyi bitiriyorsunuz. Ve vuala! Mezun olduğunuzu sanıyorsunuz. İşte en büyük yanılgı burada. Esas eğitim şimdi başlıyor. Hayat Üniversitesinde master yapmaya başlıyorsunuz. Cem Yılmaz'ın dediği gibi okul hayatınız boyunca öğrendiğiniz her şeyi silip, yeniden öğrenmeye başlıyorsunuz. Esasında orada öğretilenlerin çok faydası olmadığını fark ediyorsunuz. Ufak tefek hayatınıza faydaları var. Ama esas eğitim siz Hayat Üniversitesinde iken başlıyor. En zoru da bu eğitim... Şahsen ben master yapıyorum şuan. Evde pinekleme ve Yazar Olma Çabaları adlı kıytırık bir bölümdeyim. İleri ki senelerde daha eğlenceli oluyor diyorlar. Bakalım... Eğitimime devam ediyorum. Sizi uyarayım dedim. Her mezuniyet, yeni bir eğitim dönemine başlangıçtır. O yüzden mümkünse mezun olmayın.

0 yorum:

Yorum Gönder