3-5 arkadaş kantinde oturuyoruz. Üniversiteliyiz biz.
Kimse sorsam aynı şeyi söylüyor. Ya ben burayı istemiyordum ya da bu işi
yapmayacağım, çalışmak istemiyorum. Ne diye buradasınız? Geçen eski
sevgilimleyim. O zamanlar sevgilimdi, şimdi eskidi. Dedim ki senin
bölümündekilere sordun mu, neden okuyorlar orada diye. İsmi güzel dedi. Şaka
bir yana çoğunun alakası yoktu o bölümle. Benim yerimi dolduran onlar yani?
Onlar yüzünden beni almıyorlar ha? Sırf puanları yüksek diye. Vay anam vay.
Dur bak hikayeyi dinleyin ya da okuyun şimdi.
İlkokul genelde evinin yanında olandır. Çok yok öyle, kardeşim benim çocuğum
burada okuyacak diyen. Onlarda para var zaten. Bende isterdim kolejde okumak.
Genelde yakın olan makuldür. Her şeyi öğreniyoruz okulda. Lise kapısı gözükür
bize. Şimdi nereye seçicem. Seçmek yooook! Kazanacaksın. Nasıl? Sınav ile. Hadi
buyrun. Tercih yaptım ben. 6 tane lise yazdım. Anadolu lisesi vardı o zamanlar.
Havalı liselerdi. Sonra babaannem dedi ki 7.yi yaz. Yazdım. Bakmamıştım ne
yazdığına. Yedinci olan tuttu. Benle alakası yok tercihin. Meslek okudum işte
bu yüzden. Çoğu kişi öyle. Adapte oluyorsun okula. Çünkü sana ne öğretirlerse o
olman gerekiyor. O şekilde büyüyoruz biz çünkü. Masaya ne konursa o yenir.
Mantı mı seviyorsun. Artık annen ne zaman yaparsa be gülüm. Anne ben yarın et
istiyorum dersen, bir nebze.
E üniversite geldi. Gene kazanacaksın diyorlar
bana. Bir sürü üniversite yazıyorum. Bazıları var ki adı güzel diye Üniversite
yazıyor. Ya da Üniversite güzel diye. Ne olmak istediğinin bi önemi yok. Olsa
bile kazanamıyorsun ki kardeşim. Hayatın hep senin için başka planları var.
Forvet olmak istiyorum ben halı saha maçlarında. Beni defans ol diye
çağırıyorlar. Te allam istemiyorum kardeşim. Aklımdakini olucam ben. Cık, olmaz
diyor sana hayat. Ben ne dersem o diyor, adapte olacaksın diyor. Ailen
Galatasaraylı. E sende Galatasaraylı olacaksın. Aileden yadigar! Benim tercihim
hani? Yok. Aile baskısı. Bu parti içinde geçeri. Var yani böyle insanlar. Sen
karar veremiyorsun. Onlar karar veriyor.
Hayallerin var. Olmak istediğin şey için uğraşıp
duruyorsun. Ama çok iyi çalışıyorsun. Fakat seni kimse görmüyor. Onlar
başkalarını seçiyorlar. Sende zorunlu olarak ayakta kalabilmek için başka bir
dala yöneliyorsun. Ferhat Göçer değiliz ki hiçbirimiz. Adam şarkıcı olmak
istemiş doktor olmuş. Geçen sene sanırım, bir kadın tenisçi tenisi bıraktı.
Dediği şey şu; tenisten nefret ediyordum hep ama yapabildiğim tek şey buydu.
Çocukluktan göndermişler çünkü onu. Adapte olmuş. O kadar adapte olmuş ki
dünyaca ünlü olmuş. Hayat hep senin yerine karar alıyor. Napcaz bunu? Hayatın
boyunca esmer bir sevgilin olsun istersen, bembeyaz tenli bir kız ile
evlenirsin. Aşk işte. Onuda yöneten hayat.
Geçen adama dedim ki, abicim neden bu işi
yapıyorsun? Cevabı epic derecede güzeldi; Bilmiyorum. Adam bilmiyor yahu. Ne
istemiştin diyorum, bana ne istediğini söylemeden, sınavı kazanamadım diyor.
Bak adam yetenekli fakat sınavı geçemediği için yapamıyor. Bu yüzden Steve Jobs
gibi adamlar garajdan çıkıyorlar işte. Ben yönetmen olmak istiyorum. Çektiğim
kısa filmler ödül aldı. Yetenekliyim işte bildiğin. Tak önüne fizik ve kimya
soruları. Benim yabancı dilim çok iyi, ben gideyim bu ülkeden, tak önüne 2
parça kumaş, dikiş yapıcaz, baba mesleği. He zeki adam çabalar, hayata çalım
atar kurtulur. Ya atamazsan o çalımı?
Hayatın hep sizin yerinize aldığı kararlar
vardır. Siz ne kadar isteseniz uğraşsanız da, o çocuk sizin sevgiliniz
olmayacak, istediğiniz mesleği yapamayacak, istediğiniz evde oturamayacak ve
klozetin kapağı ısınmayacak! Adapte olmaya itiliyoruz. Ben bunu sevmiyorum.
Kusura bakma seveceksin en meşhur cevap. Sevmiyorsan başka bir şey olsun diyen
insanın canını yerim. Esasında buradan ailelere seslenmek istiyorum. Lütfen
oğlunuzun/kızınızın geleceğini hayat piyangosuna bırakmayın. Ellerinden tutun,
isteklerini dinleyin. Onların gerçekleştirecek gücü olmayabilir, sizin var. Siz
gerçekleştirin ki çocuklarınız hayallerini yaşayabilen huzurlu insanlar
olsunlar. Yoksa daha çok masaya yemeği fırlatırmışcasına getiren garsonlar ile
karşılaşırız. He bize düşen görev nedir? Never give up. Ya sürünürsün ama en
sonunda elde edersin hayatını. Ya da sürünmem ben der hayat boyu sürünürsün.
Babası zenginler hariç!
0 yorum:
Yorum Gönder