- Alo Kanka! Oğlum anladık sevgilinden
ayrıldın ama başka ülkeye taşınmak ne alaka oğlum!? Özlerim ben seni!
+ Olmaz Alper! Gidiyorum. O benden ayrıldığından beri
hipotenüs gibi aşağı düşen bir hayatım var. Yeniden yükselmem lazım.
-
Oğlum Hüseyin ne garip adamsın!?
+ Öyle Alper! Bitti gidiyorum. Yeni doğmuş bebek gibi bir
hayatım olacak!
- Alo Mithat ile mi görüşüyorum?
+ Evet bıyrın?
-
Allah belanı versin! Nerede benim eşyalarım?
+ Ayıp oluyor beyfendi. Biz terbiyeli bir nakliyatız.
-
Nakliyatınızın da Allah şey etsin. Benim eşyalarım halen
gelmedi. Nerede bunlar?
+ Ooo Hüseyin bey şimdi çıkardım sizi. Şimdi Hüseyin bey siz
Los Angelos’a taşındığınızı söylediniz bizde bunu not aldık. Ama elemanlarımızdan
müzisyen olan arkadaş notayı çalınca kaybettik. Bizde Los Angelos’a değil Los
Galacticos’a yollamışız yanlışlıkla. Ama eşyaları alan aile eşyalardan o kadar
memnunmuş ki; Bağırlarına basmışlar resmen.
-
Lan ne biçim nakliyatsınız siz!? Eşyalarımı derhal
buraya istiyorum yoksa sizi polise emanet ederim itibarınız hapsi boylar!
+ Hüseyin bey merak
etmeyin. Taşı Kazan nakliyat müşterilerini memnun etmek için her şeyi yapar.
Demet Akalın bir konser daha vermeden size eşyalarınızı getireceğiz.
-
Teşekkür ederim. Bir de sepet kayıp.
+ Sepet nedir?
-
Kedim!?
-
Alo kanka dön lan artık çok özledim seni. Ne yapıyorsun
oralarda ne ediyorsun?
+ Yok Alper gelmeyeceğim. Burada fresh bir hayat kurdum
kendime. Hem Sema’nın olduğu şehre adımımı atmam.
-
Kanka oda sensiz helak oldu! Rusya Federasyonu gibi
dağıldı. Çok koymuş ona!
+ Gelmeyeceğim. İş buldum burada kendime ona yoğunlaşıyorum.
-
Ne işi kanka?
+ Striptiz klübünde striptizcilik yapıyorum. Belki Sema’nın
nasıl bir insan olduğunu anlarım diye.
-
Oğlum kafayı mı yedin sen? Direklerde bayrak gibi sallanıyorsun.
Direkler futbolcuların işi senin değil!?
+ Bazen geceleri seçim tartışmalarına bakıp Başbakana
edilmiş tüm hakaretleri okuyorum. Sonra Başbakanın yerine Sema’yı koyuyorum.
Acayip mutlu oluyorum öyle yapınca biliyor musun?
-
Kanka sen sıyırmışın!? Alkole mi başladın yoksa?
+ Kendimi lunaparakta
korku tünelinde çıkışı ararken tekrar girişe gelmiş gibi hissediyorum!
-
Ne alaka lan?
+ O kadar amaçsız yani!?
-
Alo Hüseyin bey.
+ Hüseyin bey şuan burada değil ben Sema.
- Vay kevaşe! Geri döndün demek. Hüseyin benim olacak!
+ Ne diyorsunuz beyfendi!? İyi misiniz!?
- Temel Oyunculuk
dersleri alıyorum bi deneyeyim dediydim neyse ben Taşı Kazan Nakliyattan
arıyorum. Bütün eşyalarını bulduk şuanda yoldalar, birazdan evde olur.
+ Fakat şöyle bir sorun var. Hüseyin İstanbul’a geri
taşınıyor. Eşyaları oraya yollayın.
-
Ne! Şaka mı bu!?
+ Hayır. Hüseyin ile barıştık.
-
Ama ben size küstüm!
+ Neden?
-
Eşyalarını Ebesinin Nihakından, Dedesinin şeyine kadar
getirdik birde şimdi geri mi götüreceğiz, Nikaha!?
+ Kusura bakmayın. Hem sizin işiniz bu.
-
Allah aşkına! Bu arada sepet’i bulduk. Hayvan azmış
doğaya kaçmış manita yaparım diye. Haklı tabii.
+ Onu da İstanbul’a gönderin lütfen.
- Olur sepetlerim
oraya.
0 yorum:
Yorum Gönder