Sabah yataktan kalkman ile başlamayacağım yazıya. Gece
yatmandan başlayacağım. Daha yeni güne yatarken bile kendimizi kandırarak
yatıyoruz. Hikayelerimizin üzerine yorgan çekiyoruz ve diyoruz ki; Sabah erken
kalkacağım! Külyen yalan. Kesin ya alarmı duyamayacak kadar çok uykulusun ya da
5 dakika tesbihi çeke çeke gene geç kalmışındır. Mal gibi kalk. Banyoya git.
Tuvaletini yap. Ellerini yıka. Dişlerini fırçalamak için diş macununu al. O
anda aklına gelsin. Dolapta bir sürü kahvaltılık var önce kahvaltı edeyim. Gene
kendini kandırıyorsun. Her zamanki gibi evde kendine yemek hazırlayamayacak
dışarı çıkıp börek tost yiyeceksin. Fırçala o yüzden dişlerini. Fırçalarken
aynada dişlerine bak. Vallaha beyazlıyorlar. Sen onu külahıma anlat. Bildiğin
sarı işte dişlerin. Hadi hadi geç kalıyorsun.
Bugün güzel bir gün olacak. İnanıyorsun.
Metrobüsü görene kadar. Oraya gelirken kesin durak kalabalık olmaz ya diyordun.
Birisi ile ilişkiye girmeden gideceğim diyordun. Yalan. Gene kapılara
hiyeroglif oldun. Patronum bana kızmayacak geç kaldım diye. Sonuç olarak 15
dakikadan bir şey olmaz. Kralını yedin azarın. Birde üstüne 50 yıllık bir
nutuk. İyi çalışan bir adamsın he ona lafım yok. Tam bir hardworker'sın. Terfi
alacağım diyorsun. Başarılıyım diyorsun. Farkında değilsin yanında smartworker
var. Ya bir bayandır patronun aklını alıyordur ya da hiç iş yapmayan herifin
teki vardır, nokta atışlar ile bitiriyordur olayı. Sen eşşek gibi çalış,
umutlan, övgüyü o alsın hep. Tam bir komşu çocuğu vakası.
Öğlen yemeğinde ya da dışarı çıktığında bu sefer
sağlıklı besleneceğm diyorsun. En fazla 2 gün salata, ev yemeği yedikten sonra
kendini gene fast food sırasında içeceğim kola olsun derken buluyorsun.
Üniversiteli isen kesin öğlenki o derse gireceğim diyorsun. Sonra kendini
kafede asla tavlayamayacağın kişilerin yanında nargile içerken buluyorsun.
Şansın yaver giderse okeyde 1-2 el kazanırsın. Not tutacağım bu sene, derslerin
hepsine gireceğim dersin ama gene fotokopiciyi zengin edersin. Kız sıkıldı lan
size not vermekten!
Günlük hayatımız hep böyle gelip gidiyor.
Kendimizi kandırıp duruyoruz. Gönül eğlendircem ben dersin, bir daha kimseye
bağlanmayacağım dersin hop bir anda kendini sensiz ölürümlü gecelerde
bulursun. Erkekler daha beter. Yok abi cinsel dürtülerime dur diyeceğim der der
3 gün sonra, e bununda bir canı var Necla, deyip durur. Hep böyle bu işler. En
bariz kandırmacalardan biri de, kitap okuyacağımdır. Gazete bile okumaz.
Okuyacağı en fazla 140 karakterlik tweetler. Ben öyle biri olmayacağım der
durursun sonra ama bu farklı diye kendini savunduğun günlere gelirsin falan
ohoo daha neler neler.
Hayatımızı değiştirecek bir çok karar
alırız. Odam düzgün olacak, ders çalışacağım, ailem ile iyi geçineceğim, adam
olacağım! 1 hafta sonra çoraplar yerde, ders kitapları üzerinde yemek tabağı,
aile salonda sen odada film izlersin, adamın dibi hatta son 2 harfi olursun. İş
biter, okul biter gerçi sen kafedesin, evlere dağılacaksın. Gene metrobüs ile
insan sütlacı. Oturmak? İlk durakta, kaldırımda, tam kapının açılacağı yerde
bekliyorsun. Adamlar yola çıkıyorlar, gene önüne geçiyorlar. Metrobüs şöförü
sana şaka yapıyor kapı durduğun yerde açılmıyor. E az önce orada açıldıydı!
Eve gelirsin evde seni köfteler, makarnalar,
salatalar, tatlılar bekler sanırsın girersin gene mi bamya dersin. Bugün farklı
bir şeyler yapayım dersin, o farklı şeylerin ortasında Twitter ile
ilgilenirsin. Olmaz yani, hep farklı istersin, yapacağım dersin ama olmaz be
kardeşim. Sadece kendini kandırıyorsun. Yatma saati geldi, geçti, fark
açtı gitti. Senin yatman gereken saat nerede, sen nerede. 5 saat sonra
kalkacaksın. Ama Erdal Demirkıran diyorki, 4 saat uyku insana yeter. Sabah bir
leş olarak uyanacaksın. Banyoya gidersin. Gene dişlerini fırçalamaya başlarsın.
Ulan beyazlıyor be deyip durursun gene. Sabah sarıydı, akşamda sarı işte.
Kandırma kendini. Yatağına geçersin. Düşünürsün. Yahu neden olmuyor dersin.
Akla şu geliyor; Belki olmasa da, öyle görmek istememiz bizi mutlu ediyordur.
Dişlerim beyaz işte kardeşim bana göre. Durağa varana kadar oranın boş olduğunu
hayal ederek 2 mutlu olmak istiyorum belki. Okulda bu sefer arkadaş yapacağım,
eğleneceğiz diye giderken hayaller kuruyorumdur. Sevgilimi araba ile eve
bıraktığımı falan düşünüyorum, olmasa da, hayali güzel. Belkide kendimi
kandırmak bir çeşit tatmindir. Hangisi? Tatmin mi? Gerçekleri görüp ona göre
yaşamak mı? Sonra gene uykuya dalar, leş olarak uyanacağın bir güne gözlerini
yumarsın.
0 yorum:
Yorum Gönder